İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Zeytinburnu ve Fatih ilçeleri sınırında bulunan Yedikule Spor Tesisleri’ni baştan aşağı yeniledi. İstanbul spor tarihinde önemli bir yere sahip olan tesis, “Yedikule Gençlik Spor Tesisi” adıyla yeniden hizmete girdi. Tesisin yeniden açılışı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Fatih Belediye Başkan adayı Mahir Polat,Zeytinburnu CHP Belediye Başkan A.Adayı Metin Doğan,Zeytinburnu CHP Belediye Başkan A. Adayı Süleyman Uluocak,Zeytinburnu CHP Belediye Başkan A. Adayı Hüseyin Çetiner,Zeytinburnu BEYAZAY Derneği Başkanı Ali Ekber Şenkal ve Zeytinburnu ve Fatih Yedikule spor temsilcileri ve spor severlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Başkan İmamoğlu’ndan Yedikule Spor Tesisinin ismi için Metin Kurt Talimatı
İmamoğlu ve Polat, saha içerisinde, farklı branşlarda faaliyet gösteren spor kulüplerine üye çocuklarla renkli sohbetler gerçekleştirdi. Bu sırada Polat, İmamoğlu’na, Türk futbolunun unutulmaz sol açıklarından merhum Metin Kurt’un da eski bir Yedikulespor yöneticsi olduğunu bilgisini paylaştı. Bunun üzerine İmamoğlu, “Metin Kurt hem özel bir sporcu hem de hak ve hukuk koruma konusunda, sadece futbol değil, bütün Türkiye’de özel bir konuma sahip. Arkadaşlarım inceliyorlar, baksınlar. Böylesi değerli bir ismin burada yaşatılması güzel olur. Metin Kurt çok özel bir insan” dedi. Sporcu gençlerle anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu, Yedikule Gençlik Spor Tesisi’nde, Fatih Vatanspor ve Zeytinburnu Telsizspor kadın futbol takımları arasında oynanan ve Süper Lig hakemi Kürşat Filiz’in yönettiği maçın başlama vuruşunu yaptı.
Türk futbolunda ve Türk sporunda tartışılacak çok fazla şey var
Kadın Süper Ligi’ne baktığımız zaman, bu sene ilk defa play-off sistemi olmadan, tekli sistemde oynuyorlar. Kadın futboluna dair neler söylemek istersiniz?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu,“Vallahi Türk futbolunda ve Türk sporunda tartışılacak çok fazla şey var. Şu anda ben, Türk futbolunu tabii uzaktan takip ediyorum. Ama bu kadın futbolu ama diğer erkek futbolu fark etmiyor. Yöneticiler, sistemin içinde bulunan bütün kulüpler çok şikayetçi. Bütün düzenden, bütün sistemden bu kadar şikayet varsa, bir problem var demektir. Bu da bence meselenin özüne baktığınızda, -her zaman söylüyorum- siyasetin, devletin kurumlarının bu kadar baskın, etkili oldukları bir spor sisteminin başarılı olma şansı yok. Dünyada, bu kadar devletin gücünün spora etkin bir şekilde, yönetimine baskın bir şekilde hakim olduğu birkaç tane ülke kaldı. Bunlardan birisi de ne yazık ki Türkiye. Yani sporu, sporcular, sporseverler, spor insanları yönetiyor dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde. Bizde ise; federasyon ne derse o olur. Bir federasyon başkanı seçilecekse; iktidar ne derse o olur. Veya işte hatta iktidarı da geçtik; sadece bir kişi ne derse o olur ve federasyon başkanı seçilir. Gidilir, ondan icazet alınır. Bu, Türkiye’yi bir yere taşımaz; taşımıyor da zaten. Ne kadar tesis yaparsak yapalım, taşımıyor.”
“32-33 Yıl önce antreman yaptığım sahayı gençlere sunubilmek gurur vericİ”
İmamoğlu,“Bakın, burada çok metruk halde, çok kötü durumda, yıllarca ihmal edilmiş. Hem de yani Yedikule önemli bir semttir ve önemli bir kulüptür. Benim de anılarım var elbette. İstanbul Üniversitesi’nin futbol takımında oynarken, en yoğun antrenman yaptığımız saha, burasıydı. O dönemde 3. Lig’deydi Yedikule. Yani hafiften takımına geçmek gibi de bir durum talebi olmuştu. Şimdi orayı düzeltip, tekrar buradaki çocuklara, gençlere yıllar sonra, neredeyse 32-33 yıl sonra hediye etmek, bir Belediye Başkanı olarak, bunu tekrar buradaki çocuklara, gençlere, kızlarımıza, oğullarımıza bu fırsatı burada sunabilmek, Türk sporu adına, benim için gurur verici. Bu anlamda hem tesisleşmeye hem sporu yaygınlaştırmaya hem aynı zamanda branşları yaygınlaştırmaya hem İBB Spor Kulübü üzerinden hem de diğer kulüpleri de çok yönlü desteklemeye yoğun gayret gösteriyoruz.”
“Türk Sporunun düzelmesi için, sporda da bağımzılaşmak gerekli”
İBB Başkanı İmamoğlu,“Aynı zamanda, sporu bir toplumsal felsefe haline getirmeye dönük hamlelerimiz çok yoğun. Hem Avrupa Oyunları hem Olimpiyatlar ve Paralimpik Oyunlar noktasında, yoğun bir yolculuğu ve mücadeleyi de verdiğimizi, 2036 ve 2027 hedefleri için mücadele verdiğimizi de belirteyim. Bunlar, hepsi birbiriyle aslında eklentili. Ve bunları verirken de spor camialarını, spor kulüplerini ziyaret ederek, onların iş birliğiyle, yerelde bir güç olarak yapma gayreti içerisindeyiz. Bir partiyi yönetebilirsiniz, bir kurumu yönetebilirsiniz. Ama ‘Her şeyi ben yönetirim’ anlayışı, Türk sporuna yakışmaz. Bu anlamda Türk sporunun düzelmesi için, sporda da bağımsızlaşmayı, kendi kendini yöneten bir sistemi kurmayı -sadece futbol açısından söylemiyorum, genel, bütün branşlar noktasında söylüyorum- başarırsak, o zaman Türk sporu gelişebilir. Çocuklarımızdan inanılmaz başarılı, dünya ölçeğinde çok başarılı, nüfusuna göre başarılı… Yani 90 milyona yakın Türkiye Cumhuriyeti, nüfusuna göre olimpiyatlarda ilk 5’e, ilk 10’a madalya sayısı açısından giren bir ülke olmayı başarırız.”
Haber: #Zeytinburnu Gündem